1 Kasım 2014 Cumartesi

VİVAHİBA.COM YAZILARI / ''BİR DAHA ASLA'' SERGİSİNE OLAĞANÜSTÜ BAŞARI ÖDÜLÜ

Konumuz devletlerin tarih boyunca ayrımcılığa, kıyıma, kötü muameleye maruz kalmış vatandaşlarından ‘özür’’ dilemesi… Bunu başarabilmiş toplumların ve yönetimlerin sayısı dünyada hala ne yazık ki çok fazla değil. İşte bu nadir örnekleri biraraya getirerek Türkiye’nin farklı kentlerinde izleyicilerle buluşan "Bir Daha Asla!: Geçmişle Yüzleşme ve Özür" sergisinin web sitesi İnteraktif Medya Ödülleri’nin (Interactive Media Awards - IMA) “Association” (Topluluklar) kategorisinde “Outstanding Achievement” (Olağanüstü Başarı) ödülünün sahibi oldu. Açık Toplum Vakfı ve Anadolu Kültür’ün ortak projesi olarak Tütün Deposu’nda geçen yıl düzenlenen sergi, www.birdahaasla.org web sitesinden izlenebiliyor. Sitede, günümüze kadar dilenmiş olan resmî özürlerin bir zaman çizelgesi yer alıyor. Bu çalışma Elazar Barkan ve Graham G. Dodds’un danışmanlığında Mahir M. Yavuz tarafından tasarlanmış önemli bir dökümantasyonu içeriyor. Fransa’nın Cezayir Savaşı’ndaki suçlarına dair resmi olarak özür dilememiş olsa da bu yönde atmış olduğu adımlar, Avustralya’nın yerli halklara yönelik asilimasyon politikalarına dair özrü, Batı Almanya Başbakanı Willy Brandt’ın Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökerek Holokost döneminde yaşananlara dair özür dilemesi, Şili Başkanı’nın Pinochet dönemi hak ihlalleri konusundaki özrü olmak üzere dünyadan sekiz ‘özür vakası’na yer verilen sergi ilk kez Tophane, Depo’da 25 Ekim - 15 Aralık 2013 arasında açıldı ve 22.413 ziyaretçi ağırladı. İstanbul’un ardından, 2 Mayıs - 25 Mayıs 2014 tarihleri arasında İzmir Kültürpark Sanat Galerisi’nde ve 4 Haziran - 29 Haziran 2014 tarihleri arasında da Diyarbakır’da bulunan Sümerpark Amed Sanat Galerisi’nde kitlelerle buluştu. Geçmişle yüzleşme ve özür dileme kültürü toplumlarda adalet duygusuna inancı sağlamlaştıran, birlikte ortak bir gelecek umudunu her şeye rağmen tazeleme olanağı sunan bir yaklaşım. Devletin geçmişinde yaptığı hatalarla ilgili özür dilemesi bu topraklarda çok da alışılmış bir davranış biçimi değil. Tam aksine geçmişle yüzleşmekten ziyade unutmayı seçmek, hatta inkar etmek ve farklı tarih yazımlarıyla geçmişe sünger çekmek gibi bir eğilim daha çok işe geliyor. Türkiye’nin, Ermeni kıyımının 100. yılı arefesinde dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından dile getirilen ‘özür’’ girişimi henüz resmi bir söylem ve uygulama boyutuna ulaşmamış olsa da bu anlamda atılmış önemli bir adım. Bu özrün sonrasında yaşanan ‘’Afedersiniz Ermeni’’ söyleminin ise sarfedilen ‘’özrün’’ samimiyeti konusunda kafalarda şüpheler uyandırdığı malum. Ancak bu tartışmanın uzatılmasının iki topluma da yarar getirmeyecek olduğu aşikar… "Bir Daha Asla!: Geçmişle Yüzleşme ve Özür’’ sergisi bu anlamda tarihte örnek alınabilecek özür vakalarını gündeme getirirken; geçmişte yaşanan hak ihlalleri, katliamlar, soykırım ve insanlık suçlarıyla devletlerin nasıl yüzleştikleri, hangi süreçlerden geçtikleri, nasıl özür diledikleri üzerine de düşünmemizi sağlıyor. Son söz, işadamı İshak Alaton'un serginin Önsöz’ündeki cümleleri olsun: ‘’Toplumsal barış, geçmişindeki karanlık sayfalarla cesurca hesaplaşabilmişi gerçeklerin üstündeki kalın örtüleri sıyırıp fırlatmış toplumların ayrıcalığıdır’’.

Hiç yorum yok: