25 Mart 2012 Pazar

Tasarım, Erkmen ve Son İşler II

25 Mart 2012

http://taraf.com.tr/haber/tasarim-erkmen-ve-son-isler-ii.htm

Grafik tasarımın ustası Bülent Erkmen’in imza attığı hemen her iş, insanın hafızasında iz bırakıyor. Elinize aldığınız bir kitap, izlediğiniz bir oyun veya sergi, çayınızı yudumladığınız bir bardak olabiliyor o imza ve siz onunla yeniden bir yerlerde karşılaşacağınızı biliyorsunuz.

Erkmen’in işlerinin gerisinde her zaman bir hikâyeden çok, bir düşünce saklı; formun önüne geçmeyen, ama oralarda bir yerlerde olduğunu bildiğiniz bir düşünce; kendini ifşa etmeyi pek sevmeyen, ama saklandığı yerden usulca konuşan ve görmeniz gerekeni işaret eden bir düşünce. Sakın, Erkmen’den sahneye çıkıp gevezelik etmesini beklemeyin. Afişlerinde, sergilerinde, mekân düzenlemelerinde, kitap kapaklarında, oyun tasarımlarında saklanmış olan işaretleri bulun ve okuyun yeter.

Erkmen’in Son İşler 2 sergisi, usta tasarımcının 2000’li yılların ortalarından bugüne uzanan süreçte yaptığı işlerden bir kesit sunuyor. Çoğunlukla kültür-sanat alanından seçilen tasarımlar Milli Reasürans Galeri’nin geniş salonunda, mekânla bütünlüklü bir düzenlemeyle sergileniyor.


En fazla konuştuğu işlerden biri

Daha önceki döneme ait Son İşler ’ini 2004 yılında sergileyen Erkmen, serinin bu ikinci sergisinde, Lizbon Ulusal Çini Müzesi’nde sergilenen çini tasarımından, İstanbul cadde ve sokak adları ve kapı numarası tabelalarına, Frankfurt Kitap Fuarı Onur Konuğu Türkiye için tasarladığı logo ve kitap çalışmalarından İstanbul 2010 için hazırladığı İstanbul çikolatalarına farklı tasarım konularına dair çalışmalara yer veriyor.

Ayrıca uluslararası etkinlikler için yaptığı Frida ve Diego, Fukuda, Tomaszewski ve İran Seçimleri afişleri ile Hrant Dink Ödülleri kimliği, Hepimiz Hrant Dink’iz kitabı, Ferit Edgü için hazırladığı Elde Yapım Kitaplar dizisi ve sekiz adede ulaşan Akın Nalça Kitapları da sergileniyor.

“Lüzumsuz gevezeliklerin insanı değil Erkmen” dedik; ancak bu sergide kendisinden çok da beklemediğimiz bir şey yaparak bazı işlerle ilgili açıklamalar yapmış, neyi nasıl yaptığına dair küçük notlar ve ses kayıtlarıyla işlerini ve işlerin ardındaki kendini anlatmış izleyiciye. Bu açıdan, belki de tasarımcı olarak en fazla konuştuğu işlerden birini gerçekleştirmiş kanımca.

Tasarıma bir bütünlük problemi olarak yaklaşımına dair şu sözleriyle aslında iş yapış tarzını tümden özetlemiş Erkmen; “Benim için bir oyun; metniyle, ışığıyla, sesiyle, kostümüyle, oyunculuk anlayışıyla ve mekânıyla bir bütündür. Birlikte kurulur. Bir kazak ördüğünüzde rengini, deseninin, kol ağzı lastiğini, yakasını örerken çıkartırsanız, örgü bittiğinde kazak bütünüyle bitmiş olur. Benim için kitap yapmak da sergi yapmak da oyun yapmak da böyle.”


Kahramanlık hâli olarak "TARAF"


Bir parantez açıp Taraf ’ın 2009’da yenilenen tasarımında Erkmen’in imzası olduğunu hatırlatalım. Nitekim sergide Taraf için ayrılan bölümde Erkmen şu notu düşmüş; “Türkiye’nin siyasî düşüncesinde tek başına bir devrim yarattığına inandığım Taraf gazetesi yayımlanana kadar kahramanlara ve kahramanlık hâllerine inanmazdım. Bu gazetenin bu koşullara rağmen bu standartlarda çıkıyor olması benim için bir kahramanlık hâli!”.

Bitirirken bir tavsiye; Son İşler 2 sergisinden, bu sergi için hazırlanmış özel kataloğu edinmeden ayrılmayın. Katalogda Erkmen’in işlerinin önemli bir bölümünün toplu kaydına sahip olmanın yanısıra, kendisiyle 1997-2007 arasında yapılmış ve yayımlanmış sözlü/yazılı konuşmalardan kurgulanan son derece lezzetli bir okuma metni de sizi bekliyor olacak. Sergi, Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde 5 mayısa dek izlenebilir.