2 Mayıs 2010 Pazar

Nihayet! 1 Mayıs'ta Taksim...




Taraf Gazetesi'nde 2 Mayıs 2010'da yayınlandı



İstanbul halkı dünyanın tüm meydanlarında coşkuyla kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı 32 yıl zorunlu ayrılıktan sonra Taksim Meydanı'nda büyük bir hasretle kutladı.



Polis noktasından Taksim'e giriş yaptıktan sonra meydanda kimse tek bir polis ile karşılaşmadı bu da insanın kendisini eğlenceli bir piknik ya da açık hava konserinde hissetmesini sağlayan hoş bir durum yarattı. Polisler daha çok civardaki yusek binaların çatılarında veya sokak aralarında konuşlanmışlardıi meydan tamamen sivil kalabalığın emri altındaydı.



Taksim Meydanı kalabalığı kaldırmadı insanlar meydandan taştı, Gezi Parkı'na oradan Taksim Anıtı'nı çevreleyen çimenlere yayıldı. Kutlamalara çocuğunu hatta bebeğini kapanlar da gelmişti. Gezi Parkı çimenlerine yayılan insanlar adeta hafta sonu pikniğine gelmişçesine güneşin ve çimenlerin tadını çıkardılar.



Küçük pet şişe sular kapış kapış gitti. Taksim Meydanı İstiklal Caddesi ve Gezi Parkı boş pet şişelerden geçilmez hale geldi. Ancak mitin alanında yiyecek ve tuvalet gibi temel ihtiyaçlar düşünülmediği için pek çok insan zor anlar yaşadı. Civardaki cafeler neyseki imdada yetişti.



İhtiyaç gidermek üzere Gezi Pastanesi veya The Marmara Cafe ve hemen yayındaki Starbucks'a gideyim diyenler fena çuvalladı, bu mekanların hepsi 1 Mayıs önlemi olarak kepenklerini açmamayı tercih etmişti. Dolayısıyla şimdiden belirtelim gelecek sene 1 Mayıs bayramı kutlamalarında bu tür lojistik hazırlıklara kesinlikle ihtiyaç var. Gezi parkındaki tuvalet kuyruğunu gören herkes bu tespite hak verecektir sanırız.



AKM önüne kurulan platformdan yapılan müzik yayını ve sık sık çalınan 1 Mayıs Marşı herkesin ağzındaydı.



Sayıları 100 binlerle ifade edilen 1 Mayısçılar meydana rengarenk bayraklar ve sloganlarla girdiler. 1 Mayıs'ı kutlamaya gelmiş pek çok sendika ve örgütün içinde en dikkat çekici grup Beşiktaş'ın meşhur taraftar grubu Çarşı oldu. Çarşı üyeleri omuzlarına attıkları Che Guevera kaşkolları ve neşeli sloganlarıyla 1 Mayıs mitinginin belki de en renkli ve alternatif grubuydu. Harbiye'den Taksim'e yürürken grubun attığı şu slogan upuzun insan kortejindeki tüm sloganları büyük arayla bastırıyordu .50 kişiyle başlayan yürüyüşçü sayısı Taksim'e yaklaştıkça grubun cazibesine kapılanlarla bir hayli çoğalmişti.



Taksim'e sloganını bayrağını pankartını kapan gelmişti. Yeşillerden anarşistlere liseli devrimci gençlerden sırf meraktan gelenlere herkes oradaydı. Miting alanını terk eden ilk grup TKP'liler olurken DSP otobüsü Tarlabaşı bulvarında meydanı bile görmeyen kör bir noktadan izleyici olmayı seçmişti.



Taksim Anıtı, Halk Cephesi'nin kıpkırmızı Deniz Gezmiş posterli bayraklarıyla geçici işgal altındaydı. Anıtın tepesine çıkan kızlı erkekli bir grup sloganlarını buradan sürdürmeyi ve gelen geçen tursitlerin ilgi odağı olmayı secmişti. Anıtın hemen altındaki çimenlerde ise Bilişim ve İletişim Emekçileri'nin şu yaratıcı pankartı yer alıyordu 'Kahrolsun esnek çalışma saati canavarı!'



Kıssadan hisse, işçilerin ve emekçilerin günü 1 Mayıs uzun zaman sonra ilk defa bu topraklarda 'bayram' gibi kutlandı.