17 Nisan 2010 Cumartesi

Pera’nın en ‘şık’ çağı

Bu yazı Taraf Gazetesi'nde 20 Nisan 2010 tarihinde yayınlandı


Pera Ressamları sergisi Fransız Kültür’de hafta sonları rehberli turlarla sürüyor. Dönemin sanat dedikodularından gazete haberlerine Pera’nın Altın Çağı’nı yansıtan sergi sokaklara da taşıyor.

Pera, İstanbul’un en ‘Batılı’ , en kozmopolit, en renkli çehresi. Kaldırımlarında yürümekten yorulmayacağınız, çok kültürlülüğü, çok renkliliği, ‘yoğun ama akıcı’ kalabalıklığı ile tükenmek bilmeyen bir dinamizm saçan, İstanbul içinde bambaşka bir İstanbul.

Bugünlerde yolu bu kadim semte düşenlere Fransız Kültür’de açılan ve sokaklara da taşan bir sergiye uğrayıp Pera’nın ‘Altın Çağı’na, ressamların dünyasına doğru bir yolculuğa çıkmalarını öneriyoruz.

“Pera Ressamları-Pera Sergileri 1845-1916” başlıklı sergi İstanbul’un en kozmopolit, geçmişle ilişkisi en güçlü semtlerinden Pera’da, resim odaklı bir yaşamı günümüze taşıyor bugünlerde. Atölyelerini Pera’da kurmuş ressamları, gerçekleştirdikleri sergileri, dönemin sanat ortamını yansıtan gazete yazıları üzerinden konu alan bu sergiyi sanat tarihçisi Dr. Seza Sinanlar Uslu  hazırlamış. Pera Ressamları sergisi, izleyicileri sokaklardan, han ve pasajların içinden, vitrinlerin önünden geçirerek hanımların şapka ve eldivensiz, beylerin ise baston ve fularsız sokağa çıkmadığı 1800’lerin Pera’sına götürüyor. 

Sergide Pera’nın tarihine ilişkin son derece ilginç bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Örneğin halen Çiçek Pasajı olarak bildiğimiz tarihi pasajın geçirdiği yangından önce, dört katlı muhteşem Naum Tiyatrosu olarak pek çok sergiye ev sahipliği yaptığını, Pera’daki dükkanların vitrinlerinde tablo sergilemenin bir gelenek olduğunu ve bu gelenek sayesinde 1800’lerin ortalarında ‘Vitrin Sergileri’ adıyla sayısız resim sergisi yapıldığını, saray fotoğrafçısı olarak bilinen Abdullah Biraderler’in çektikleri fotoğrafları fotoğrafevlerinin vitrininde izleyici önüne çıkararak 1893’te Pera’da ilk ‘fotoğraf vitrin sergisini’ açmış olduklarını öğrenme doğrusu güzel kazanımlar oldu bizim için.

Sergide hangi sanatçının ne zaman, nerede, hangi eserini sergilediğini, sergiyi kimin, nasıl eleştirdiğini öğrenebilir, sanatçı atölyelerini, sergi mekânlarını ve o yıllarda resim araç ve gereçlerini satan dükkânların yerlerini de görebilirsiniz.

Dönemin sanat dedikoduları veya skandallarını mı merak ediyorsunuz? O halde birkaç ipucu da verelim; bugün de sanat piyasasının en tartışmalı konularından olan sahte tabloculuğun 1887 yılında Pera’da düzenlenen ilk uluslararası resim sergisi vesilesiyle ortaya çıkartılıp dönemin gazetelerine manşet olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya Pera’nın kadın ressamları kimlerdi, Lina Gabuzzi, Virginia Stolzenberg, Hélène Patriano ve Thalia Floras gibi kadın ressamlar neden Pera’yı seçmişlerdi. Pera’nın Fransızca yayınlanan gazetesi Stamboul’un başyazarı Régis Delbeuf ve Le Comte Prétextat ile Paris’te yayımlanmış L’Art et Les Artistes dergisi yazarı Adolphe Thalasso’nun gözünden İstanbul sanat ortamı nasıl bir manzara arz ediyordu… Uzun lafın kısası, Pera Ressamları sergisi İstiklal Caddesi kalabalığında kaybolmak, Pera’nın puslu tarihinde bir sanat kazısına çıkmak isteyenler için birebir.

Son olarak, 8 Mayıs’ta sona derecek sergi kapsamında 24 Nisan ve 8 Mayıs Cumartesi günleri saat 11:00’de Seza Sinanlar Uslu rehberliğinde ücretsiz Pera turları da düzenleniyor. Bir dönemin sanat mekanlarının bugünkü hallerini yerinde görmek isteyenler biraz hayal kırıklığına uğrayacak baştan söyleyelim. Bununla birlikte, bir semtin ve yaşam tarzının nasıl yok edildiğine, hadi daha insaflı bir ifadeyle, nasıl dönüştürüldüğüne tanık olmak az şey değil doğrusu!