3 Eylül 2007 Pazartesi

ünlü yazarlara seramik yorumlar


http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=3143

Ünlü yazarlara seramik yorumlar





Radikal - Özgür Durgun,
Ünlü yazarlara seramik yorumlar
VitrA Seramik Sanat Atölyesi'nin düzenlediği 'Satır Aralarından Seramiğe' sergisi İstanbul sokaklarını üçboyutlu öykülerin yaşanacağı bir düş dünyasına dönüştürmeye hazırlanıyor. Sergide Yaşar Kemal'den Orhan Pamuk'a ünlü yazarların yapıtlarından hareketle oluşturulan üçboyutlu işler yer alıyor
İSTANBUL - Orhan Pamuk'un 'Benim Adım Kırmızı'sı, Can Dündar'ın 'Büyülü Fener'i, Yaşar Kemal'in 'Filler Sultanı', Ayşe Kulin'in 'Füreya'sı, Murathan Mungan'ın 'Yüksek Topuklar'ı, Sulhi Dölek'in 'Kirpi'si, seramik ateşinde ete kemiğe büründü, İstanbul sokaklarında karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Eczacıbaşı VitrA'nın seramik sanatını desteklemek amacıyla hayat verdiği VitrA Seramik Sanat Atölyesi, seramiğin farklı sanat disiplinleriyle ilişkisini gündeme getiren sergi dizilerini, resim ve karikatürden sonra bu kez edebiyat-seramik buluşmasıyla sürdürüyor. 'Satır Aralarından Seramiğe' sergisi Türk edebiyatının usta kalemleri Adalet Ağaoğlu, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Can Dündar, Füruzan, İnci Aral, Latife Tekin, Kürşat Başar, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Murathan Mungan, Nazlı Eray, Orhan Pamuk, Selim İleri, Sulhi Dölek, Tuna Kiremitçi ve Yaşar Kemal'in yapıtlarından hareketle oluşturulan heykeller ve üçboyutlu objelerle İstanbul sokaklarını renklendirmeye hazırlanıyor. Önceki gün VitrA Seramik Sanat Atölyesi'nde tüm bu eserleri ve yazarları buluşturan bir toplantı düzenlendi. Can Dündar, Ayşe Kulin, Füruzan, Mehmet Zaman Saçlıoğlu ve İnci Aral'ın da katıldıkları toplantıda gerek yazarların, gerekse sergiyi hazırlayan ekibin heyecanı görülmeye değerdi. Yazarlar, eserlerinden hareketle oluşturulan işleri ilk kez görmenin heyecanını yaşıyordu. Her biri seramik fırınından yeni çıkmış, 'dumanı tüten' eserleri dikkatle incelerken, yazdıklarının satır aralarından çıkıp elle tutulur, gözle görülür birer heykele dönüşmesinden hoşnut görünüyordu. Atölyenin yöneticisi, seramik sanatçısı Reyhan Gürses, bir roman veya öyküden hareketle üçboyutlu obje yaratmanın sürprizlerle dolu bir süreç olduğunu söylüyor. "Atölye çalışanları olarak bu heykelleri şekillendirmeden önce her birimiz projede yer alan yazarların eserlerini büyük bir keyifle okuduk ve heykellerin ana fikir ve temalarını bu okumalar sayesinde oluşturduk. Yazarlarımız da bize çok destek oldular. Zaman zaman atölyemizi ziyaret ederek heyecanımızı paylaştılar. Yaşar Kemal'in ziyareti bize büyük moral ve güç verdi. Bu süreçte kayıplar ve acılar da yaşandı. Sergideki en keyifli işlerden biri olan "Kirpi"nin yazarı Sulhi Dölek'i yitirmek hepimizi çok üzdü". Üç yıllık bir hazırlık süreci sonucunda, altı kişilik bir teknik ekibin ellerinde şekillenen sergideki tüm eserler 15 Haziran'dan başlayarak Kanyon Levent'te toplu olarak görülebilecek. Eserler aynı zamanda Beyoğlu, Nişantaşı, Etiler, Bağdat Caddesi ve Kadıköy İskelesi gibi İstanbul'un çeşitli noktalarında da izleyicilerin karşısına çıkacak. Satır Aralarından Seramiğe Sergisi 15 Haziran-9 Temmuz arası gezilebilir. Tel: 212 292 13 13
Sergide kim, hangi eserle yer alıyor 'Satır Aralarından Seramiğe' sergisinde yer alan çalışmaların bir bölümü kitap kapaklarından yola çıkılarak oluşturuldu. Buket Uzuner'in 'Balık İzlerinin Sesi' adlı romanıyla aynı adı taşıyan eser, kitabın kapağını çizen ressam Kezban Arca Batıbeki'nin 'deniz kızı' deseninden esinlenerek ortaya çıktı. Sulhi Dölek'in 'Kirpi' adlı romanı da yine bu yaklaşımla, kitap kapağının deseniyle paralel biçimde oluşturuldu. Füruzan'ın 'Redifeye Güzellemesi' adlı kitabının esin verdiği heykelin oluşumuna ise, çizer Turhan Selçuk imzasını taşıyan rölyef kaynaklık etti.Yaşar Kemal'in 'Filler Sultanı' adlı romanındaki Sultan Fil, Hüt Hüt Kuşu ve Karınca karakterleri seramik ateşinde farklı birer biçime büründü.Ayşe Kulin ise projeye seramik sanatçısı Füreya Koral'ın yaşamöyküsünü konu alan romanıyla katıldı. Koral'ın eserlerinden esinlenerek yapılan çalışma replikalar, eski fotoğraflar ve sanatçının el yazısıyla yazdığı sır reçetesini kapsıyor.Can Dündar'ın sinema yazılarından oluşan 'Büyülü Fener' adlı kitabı aynı adlı heykele esin verdi. Aynı zamanda bu heykel ile Dündar'ın belgeselleri ve köşe yazılarıyla topluma tuttuğu ışık vurgulanmış oldu.Sergide Nazlı Eray'ın kısa bir süre önce ABD'de basılan eseri 'Orphee' de yer aldı. Eray'ın romanının kahramanlarından İmparator Hadrian üç boyutlu bir işe dönüştü. Kürşat Başar'ın 'Başucumda Müzik' adlı romanıyla aynı adı taşıyan seramik heykelse romanda yasak aşkın suçlusu olarak gösterilen Eros'un heykeliyle müziğin en romantik objesi gramafonu buluşturdu.Latife Tekin, 'Unutma Bahçesi' adlı romanında adı geçen objelerden biri olan çiçek saatiyle sergideki yerini aldı. Mehmet Zaman Saçlıoğlu'nun 'Rüzgâr Geri Getirirse' adlı romanındaki 'Topaç' öyküsünden hareketle oluşturulan eser ise rüzgâr gülleri eşliğinde çocukluk döneminin sınırsız düş dünyasını üçboyutlu bir anlatıma kavuşturdu. Murathan Mungan'ın romanı 'Yüksek Topuklar' ise roman karakterlerinden Nermin'in şık ayakkabılarını kitap sayfalarından çıkardı; elle tutulur, gözle görülür bir boyuta ulaştırdı. Selim İleri'nin 'Yarın Yapayalnız' romanı ise İleri'nin hemen hemen tüm eserlerinde yer alan mor salkımlar, bahçe ve sofra gibi temaları seramikten bir kahvaltı sofrasında buluşturdu. Adalet Ağaoğlu'nun 'Üç Beş Kişi' adlı romanındaki küçük bir kız çocuğunun hayatla bir başına mücadelesi vurgulanarak oluşturulan 'Kardelen' ve İnci Aral'ın 'İçimden Kuşlar Göçüyor' adlı romanından esinlenerek gerçekleştirilen göçmen kuşlar, üçboyutlu düzenlemeler olarak 'Satır Aralarından Seramik' sergisine katıldı. Tuna Kiremitçi'nin 'Bu İşte Bir Yalnızlık Var' adlı romanının 'kahramanları'ndan Washbum marka gitar ise seramik yorumuyla serginin sürprizlerinden birini oluştu>
Ê
7
5

Hiç yorum yok: